27 Nisan 2012 Cuma

Ayşe ile Ali'nin Evliliği 301.Günde Biterken Yorumlar


Ayşe Özyılmazel, uğruna kanserden hayatını kaybeden eşini boşayan ünlü reklamcı Ali Taran ile olan evliliğini 301. gününde sonlandırmak için mahkemeye başvurdu.

Taran ve Özyılmazel, 1 Temmuz 2011’de Bodrum’da Semiramis Pekkan’ın evinde hayatlarını birleştirmişti.

Mahkemeye sunulan 6 maddelik dilekçede çiftin 1 Temmuz 2011 tarihinde evlendikleri, müşterek çocuklarının olmadığı anlatılarak, “Taraflar, evliliklerinin başında bir süre iyi geçindikten sonra anlaşamamaya başlamışlar, aralarında tartışmalar çıkmış, tartışmalar giderek artmış ve şiddetli geçimsizliğe dönüşmüştür” denildi.

İkilinin son dönemde her konuda uyumsuzluk içinde oldukları ve birbirlerinden tamamen koptukları belirtilen dilekçede “Aileler ve yakın dostlar boşanmamaları için büyük çaba sarf etmiş ancak olumlu sonuç alınamamıştır” ifadesine yer verildi.

Boşanma dilekçesinde evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, ortak hayatın her iki taraf için de çekilmez hale geldiği vurgulandı ve “Fiilen biten evliliğin hukuken de sonuçlandırılması için bu dava açılmıştır” denildi.

Özyılmazel'in avukatı, Ayşe Özyılmazel’in Ali Taran’dan tazminat, nafaka ve ev eşyası biçiminde talepleri olmadığını da ifade etti.

Özyılmazel ile Taran’ın geçtiğimiz yaz başlayan birlikteliğinin ardından Taran’ın eşi Selma Ann Desmond’a boşanma davası açması tartışmalara neden olmuştu. Çiftin 21 yıllık evliliği 13 Haziran 2011’de son buldu. Bu boşanmadan 17 gün sonra, 1 Temmuz 2011’de Taran ile Özyılmazel, Bodrum’da Semiramis Pekkan’ın evinde hayatlarını birleştirdi. Selma Ann Desmond ise 23 Kasım 2011’de hayata veda etti. Ayşe Özyılmazel, Sabah Gazetesi’nde önceki gün evlilikle ilgili şunları yazmıştı:

“Evlilik iyi bir şeydir çünkü; Herkesin ille de bir kez evlenmesi gerekir. Kendi kendine baksın görsün. Aile olmak güzeldir. Eğer yakalanabilirse güven duygusu harikadır. Çocuk yapılır. Çocuk yapmak herhalde şu dünyada yapılabilecek en iyi harekettir. Annen ve arkadaşlarının ‘Şu kız da bir evlenemedi gitti, huysuz mu ne?’ bakışlarından kurtulursun. Hep iki kişilik düşünürsün. Eğer mutluluğu yakalamışsan asla yalnız hissetmezsin. Diyeceğim şu ki; çift olmanın tadını çıkarın canlar.”

Boşanma haberinden sonra çiftin yakınlarının yorumları basında şu şekilde yer aldı;

Oya Germen (Annesi):  Üzüldüm, güzel bir durum değil. 30 yıllık evliliğim bitti, onunla ilgili bile konuşmadım. Kızımın biten evliliğiyle ilgili konuşmak bana yakışmaz. Zaten ne oldu ne yaşadılar bilmiyorum, evlilik iki kişilik bir şeydir.

Neco (Babası): Benim bir şeyden haberim yok, sizlerden duyuyorum. Bu ayrılık konusundan bitarafım.

Esin Övet (HT Magazin Yazarı):  Evlilikleri tahminlerin ötesinde bile sürdü diyebiliriz. Çünkü, temeli asla sağlam kurulmayan, yalnızca kadının kendisinden söz ettirmek için yaptığı bir evlilikti. Ayşe gösterişli bir yaşam beklerken hayatında hiçbir değişiklik bulamadı.

Taran ile Özyılmazel’in boşanma kararı alma sebebinin Ali Taran’ın, sosyal yaşamda Ayşe Özyılmazel’e ayak uyduramaması olduğu iddia edildi.

Özyılmazel geçen hafta katıldığı Ayaklıgazete adlı internet sitesinin ödül töreninde eşi Taran’ı şu cümlelerle şikâyet etti: “Kendisi sinemaya gitmez, tiyatroya gitmez, konsere gitmez, kitap okumaz, restorana gitmez, spor yapmaz. bütün gün evde oturur.”

Özyılmazel, gazetedeki köşesindeyse eşinin sosyal olmadığını, kendisine “Neden kitap okuyorsun?” diye sorduğunu da yazdı. Çift, boşanma kararı sonrası telefonlarını kapattı.

Özyılmazel, Twitter adresinden bir süredir veda mesajları yazıyordu. Özyılmazel bir twit’inde “Kafa nereye biz oraya”, başka bir twit’inde de “Gideceğimiz tek yer havaalanı” yazarak mesaj vermişti.

Ayşe Özyılmazel, uğruna kanserden hayatını kaybeden eşini boşayan ünlü reklamcı Ali Taran ile olan evliliğini 301. gününde sonlandırmak için mahkemeye başvurdu.

Taran ve Özyılmazel, 1 Temmuz 2011’de Bodrum’da Semiramis Pekkan’ın evinde hayatlarını birleştirmişti.

Mahkemeye sunulan 6 maddelik dilekçede çiftin 1 Temmuz 2011 tarihinde evlendikleri, müşterek çocuklarının olmadığı anlatılarak, “Taraflar, evliliklerinin başında bir süre iyi geçindikten sonra anlaşamamaya başlamışlar, aralarında tartışmalar çıkmış, tartışmalar giderek artmış ve şiddetli geçimsizliğe dönüşmüştür” denildi.

İkilinin son dönemde her konuda uyumsuzluk içinde oldukları ve birbirlerinden tamamen koptukları belirtilen dilekçede “Aileler ve yakın dostlar boşanmamaları için büyük çaba sarf etmiş ancak olumlu sonuç alınamamıştır” ifadesine yer verildi.

Boşanma dilekçesinde evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, ortak hayatın her iki taraf için de çekilmez hale geldiği vurgulandı ve “Fiilen biten evliliğin hukuken de sonuçlandırılması için bu dava açılmıştır” denildi.

Özyılmazel'in avukatı, Ayşe Özyılmazel’in Ali Taran’dan tazminat, nafaka ve ev eşyası biçiminde talepleri olmadığını da ifade etti. Özyılmazel ile Taran’ın geçtiğimiz yaz başlayan birlikteliğinin ardından Taran’ın eşi Selma Ann Desmond’a boşanma davası açması tartışmalara neden olmuştu.

Çiftin 21 yıllık evliliği 13 Haziran 2011’de son buldu. Bu boşanmadan 17 gün sonra, 1 Temmuz 2011’deyse Taran ile Özyılmazel, Bodrum’da Semiramis Pekkan’ın evinde hayatlarını birleştirdi. Selma Ann Desmond ise 23 Kasım 2011’de hayata veda etti. Ayşe Özyılmazel, Sabah Gazetesi’nde önceki gün evlilikle ilgili şöyle yazmıştı:

“Evlilik iyi bir şeydir çünkü; Herkesin ille de bir kez evlenmesi gerekir. Kendi kendine baksın görsün. Aile olmak güzeldir. Eğer yakalanabilirse güven duygusu harikadır. Çocuk yapılır. Çocuk yapmak herhalde şu dünyada yapılabilecek en iyi harekettir. Annen ve arkadaşlarının ‘Şu kız da bir evlenemedi gitti, huysuz mu ne?’ bakışlarından kurtulursun. Hep iki kişilik düşünürsün. Eğer mutluluğu yakalamışsan asla yalnız hissetmezsin. Diyeceğim şu ki; çift olmanın tadını çıkarın canlar.”

Boşanma haberinden sonra çiftin yakınlarının yorumları basında şu şekilde yer aldı;

Oya Germen (Annesi):  Üzüldüm, güzel bir durum değil. 30 yıllık evliliğim bitti, onunla ilgili bile konuşmadım. Kızımın biten evliliğiyle ilgili konuşmak bana yakışmaz. Zaten ne oldu ne yaşadılar bilmiyorum, evlilik iki kişilik bir şeydir.

Neco (Babası): Benim bir şeyden haberim yok, sizlerden duyuyorum. Bu ayrılık konusundan bitarafım.

Esin Övet (HT Magazin Yazarı):  Evlilikleri tahminlerin ötesinde bile sürdü diyebiliriz. Çünkü, temeli asla sağlam kurulmayan, yalnızca kadının kendisinden söz ettirmek için yaptığı bir evlilikti. Ayşe gösterişli bir yaşam beklerken hayatında hiçbir değişiklik bulamadı.

Taran ile Özyılmazel’in boşanma kararı alma sebebinin Ali Taran’ın, sosyal yaşamda Ayşe Özyılmazel’e ayak uyduramaması olduğu iddia edildi.

Özyılmazel geçen hafta katıldığı Ayaklıgazete adlı internet sitesinin ödül töreninde eşi Taran’ı şu cümlelerle şikâyet etti: “Kendisi sinemaya gitmez, tiyatroya gitmez, konsere gitmez, kitap okumaz, restorana gitmez, spor yapmaz. bütün gün evde oturur.”

Özyılmazel, gazetedeki köşesindeyse eşinin sosyal olmadığını, kendisine “Neden kitap okuyorsun?” diye sorduğunu da yazdı. Çift, boşanma kararı sonrası telefonlarını kapattı.

Özyılmazel, Twitter adresinden bir süredir veda mesajları yazıyordu. Özyılmazel bir twit’inde “Kafa nereye biz oraya”, başka bir twit’inde de “Gideceğimiz tek yer havaalanı” yazarak mesaj vermişti.

18 Nisan 2012 Çarşamba

104'lük Kadın Öyle Bir Rekor Kırdı ki..


KKTC’de yaşamını sürdüren Margaret McKenzie McAlpine 104 yaşındaki İskoç asıllı kadın 2. kez Guinness rekorlar kitabına “en yaşlı yamaç paraşütçüsü” olarak adını yazdırdı.

İlk olarak 100 yaşında ayni rekoru kıran Margaret McKenzie McAlpine isimli kadın, daha sonra ayni rekoru kendisinden 1 yaş büyük olan 101 yaşındaki başka birine kaptırmıştı.
Tam 4 yıl sonra 104 yaşında KKTC’de Beşparmak dağları olarak bilinen St. Hilarion kalesinin en üst noktasından yamaç paraşütü ile yeniden atladı. Böylece kaptırmış olduğu Guinness rekorunu yeniden eline geçiren 104 yaşındaki yamaç paraşüt sevdalısı kadın, adını tekrardan Guinness rekorlar kitabına yazdırmayı başardı.
İlerlemiş yaşına rağmen yerden metrelerce yükseklikte kameralara gülümseyerek el sallayan yaşlı kadın, adeta yere süzülerek iniş yaptı.

14 Nisan 2012 Cumartesi

Artık Ayrılmamak Üzere Bir Karar Verdiler


Azra ve Kıvanç Evleniyor !
İlişkilerine üçüncü bir şans daha vererek geçen hafta barışan Kıvanç Tatlıtuğ ve Azra Akın çiftinin bu kez evlilik kararı aldığı öğrenildi.
Vatan'ın haberine göre başbaşa gittikleri Amsterdam’dan önceki akşam dönen çift, geceyi Tatlıtuğ ailesinin Erenköy’deki evinde geçirdi.
Tatlıtuğ o gece ailesine ilişkisiyle ilgili aldığı kararları da açıkladı.Evlenmeyi düşündüklerini söyleyen ünlü oyuncu bu sözleriyle özellikle de annesi Nurten Tatlıtuğ’u mutlu etti.
Tatlıtuğ’un Azra Akın’la ilişkisi 2002’de başlamış, 2008’de bitmişti. Çift 2011’de ilişkilerine bir şans daha vermiş ancak geçen Şubat’ta yine ayrılmıştı. İkili 2 ay süren ayrılığın ardından geçen hafta barışmışlardı. 

8 Nisan 2012 Pazar

Erkekler ilk Görüşte Kaç Saniyede Aşık Olur ? İşte Haberi :))

Erkek sekiz saniyede aşık oluyor ABD'li uzmanların yaptığı bir araştırmada, erkeklerin ilk görüşte aşık olmaları, 8.2 saniye sürdüğü belirlendi. Araştırmaya göre, erkek bu süre içinde kadına aşık oluyor ya da olmuyor. Uzmanlara göre, normal bir erkek 8.2 saniyede karşısındaki kadını beğenip, beğenmediğine karar veriyor. Yani, kadınların erkekleri cezbetmek için çok kısa zamanları var.

Arkadaşlık Bitiren Sebepler

Bugün kolkola alıverişe gittiğiniz, evinizde yiyip içip maç izlediğiniz, canınız ciğeriniz arkadaşınızla ilişkiniz yarın da devam eder sanmayın ! Çok sağlam dostluklar dışında, artık arkadaşlıklar pek öyle uzun sürmüyor. Biz buna kısaca, bir varmış bir yokmuş diyoruz! Peki neden bitiyor ? Durup dururken değil elbet. Her şeyin sebebi olduğu gibi, biten arkadaşlıkların, giden arkadaşların da sebebi var! Buyrun o zaman, o sebeplere bir göz atalım ki, ileride gidenlerin arkasından kimse şaşakalmasın !


Sadece arkadaşlıkta değil , her ilişkide ölüm fermanı imzalamakla eşdeğerdir! Yalancının mumu, bazı bünyelerde yatsıya kadar bile yanma şansı yakalayamaz. Zira adamın mumunu söndürürler, gözünü de anında oyarlar !


Genellikle kadınlar arasında yaşanan, hatta krize kadar gidebilen bir duygudur! İlk başta gülüp geçilen ufak kıskançlıklar, saç baş yolma, beddua etme ve ayağının altına muz kabuğu koyma gibi yöntemlerle büyüyebilir. Şaka bir yana da, kıskanç arkadaş düşman başına bile demek zor geliyor ! O derece bir iğrençlik !
İşte en belası! Adamın ömrünü yer bu cinsler. Kesinlikle hayata tutunamazsınız, ne yapsanız batar ona. Habistir. Habis olduğu yetmezmiş gibi, iğrenç enerjisiyle size hareket alanı bırakmaz. Bir önceki maddenin devamı sayabilir ve geleni yoluna uğurlayabiliriz !
Bu tiplerle de işiniz olmamalı çünkü arkadaş dediğin destek olur, köstek değil! Her işimize engel olacaksa arkadaş kategorisinde ne işi var ? Yollayın gitsin ! Sıradakiii. Tabii ya, bir de böyleleri var ! Farklı arkadaş grupları içinde farklı davrananlar. Hem size hem herkese. Baya bildiğin şahsiyetsiz yani. İşiniz olmaz.İşte bu olmadı ! Ne zaman, nerede, nasıl şaka yapacağını bilmeyen bir arkadaşın sonu, kırık kalpler müzesinde sergilenmektir ! Kimse kusura bakmasın... Uğurlar ola!Sırrını söyleme dostuna, dostunun da dostu vardır, sırrını söyler dostuna... Ah işte, büyükler ne güzel söylemiş! Bunun üzerine ne desek boş ! Egosu balon olanın yanına fazla yaklaşmayın. Neme lazım, size patlar falan!Arkadaş arkadaştan elbette borç alır. Ama geri verir mi ? Sorun o ! Yoksa dükkan arkadaşın, hepsini alsın. Ama aldığı gibi vermesini de bilsin. Adam olsun adam !
Kendisini ölmüş bilsin! Artık bundan daha rezil bir şey olamaz. Ama aşk bu, ota da konar kota da diyesi geliyor insanın ama... hadi ordan ! İşte bir arkadaşı deli edebilecek çok önemli bir olay daha.Taklitçilik insanı bitirir, aklını başından alır ! Kaçacak delik arar, bulamazsınız. Taklitçi arkadaşınızın gırtlağını sıkasınız gelir. Kıyafetlerinizi, ayakkabılarınızı, çantanızı hatta cümlelerinizi bile taklit eder. Acaba acısak mı onlara?Hep bir şeyler istesin, hep bir şey talep etsin. Ama o kılını bile kıpırdatmasın ! Böyle bir dünya yok canım! Geldiğin gibi gidersin. İyi günler sana!Hem talep edecek, bencilliğin dibine vuracak, hem de hoşnut olmayacak hiçbir şeyden? Şimdi bu arkadaşlık biterse, suçlu bitiren midir ? Arkadaşınız adına utandığınız o an, aslında bu arkadaşlığın yavaş yavaş bitmeye başladığı andır. O ortamda dikkat çekmeye çalışırken, siz üzülürsünüz. Yazık ! Keşke yardımcı olabilseydik...Bir arkadaşlığın sonunu hazırlamak için ideal bir seçim... Son yakındır, hazırlanın. Ama asıl bir şey var ki, bir daha asla görüşmek istemediğiniz arkadaşlarınız için uygulayabilirsiniz. İşte geliyor ! Fonda cenaze marşı çalarken, siz de arkadaşınızı sonsuzluğa uğurlayabilirsiniz. En az bir yıl küsme garantili! Sonrasında belki barışma belki sonsuz küslük. Hayırlısı olsun.
Bol şans !


Arkadaşlığınızı bitiren sebepleri yorum olarak yazabilirsiniz.

7 Nisan 2012 Cumartesi

Kadın Olduğuna İnanabiliyormusunuz ?

Doğduğunda vücudunda çeşitli kılları vardı.9 aylıkken sakalları çıktı...
Annie Jones en güzel ve trajik sakallı bayanlardan biri. 19 yaşındayken çekilen  fotoğrafta görülen Annie Jones, 14 Temmuz 1865'te Virjinya'nın Marion kentinde doğdu. Doğduğunda başından ayak parmağına kadar ince, koyu renkli tüy tabakası ile kaplıydı. 9 aylıkken bolca sakala sahipti. Bu sakalları bir şovmenin ilgisini çekti. Ailesi diğer 11 kardeşine para gerektiği için Annie'nin şovmenle birlikte tura gitmesine izin verdi. 9 yaşına kadar annesi de yanında kaldı. Daha 1 yaşındayken bu yolla haftada 150$ kazanıyordu. 15 yaşında sirkte çalışan Richard Elliot'la evlenen ve 5 yıl evli kalan Annie'nin evliliği kocası çok soğuk davrandığı için bitti. İkinci evliliğini yine sirkte çalışan William Donovan'la yapan Annie eşi ile birlikte Avrupa'ya gitti. Avrupa'da eşi ölünce sirke geri döndü ve haftada 500$ kazanmaya başladı. 22 Ekim 1902'de ölen en güzel sakallı kadın Annie sakalları kesilmeden gömüldü.

Hedefi 730 Kilo Olmak Tıkla ve Gör


Obez model Susanne Eman beslenme miktarını sürekli artırarak dünyadaki en şişman kadın olma rekoru için çalışıyor Susanne, günde 20000 kalori tüketerek 730 kilo olmayı amaçlıyor. 32 yaşındaki Susanne, Amerika’nın Arizona eyaletinde yaşıyor ve yıl sonuna kadar yaklaşık 360 kilo olmayı hedefliyor.
Kendisinden önce birinci olan New Jersey’den 43 yaşındaki 317,5 kiloluk Donna Simpson’ı halihazırda geçmiş durumda. Susanne yediği miktarı arttırarak kilo almayı planlıyor. “Mümkün Olsa 1 Tona Ulaşmak İsterim” Bir insan olarak 1 tona ulaşmak mümkünse başarmak istediğini ve ilerleyen zamanla 41-42 yaşına vardığında 730 kiloya ulaşabileceğini söyledi. Susanne haftada bir markete gidiyor, 8 saatini harcayarak 6 tane market arabasını dolduruyor. Yemek yemek Susanne’nin mesleği haline geldi. Bu şekilde sağlıklı kalabileceğine inanan Susanne, motorlu bir scooterla yaşıyor. Kilo aldıkça kendini daha iyi hissettiğini söyleyen Susanne, iki yıl önce 223 kiloya ulaştığında kilo almanın önüne geçemediğini fark etti ve rekor hedefleyerek kilo almaya devam etti.
Kilolarından dolayı iş sahibi olamayan Susanne, yürüyüşe çıktığını ve her gün egzersiz yaptığını belirtti. Doktorların ölüme varabilecek uyarılarına rağmen, rekoru kırmak istediğini söylüyor. Haberimizle ilgili Yorumlarınızı bekliyoruz...